Hukukta Yapay Zekânın Yükselişi: ChatGPT Modellerinin Kullanımı ve Analizi

Giriş

Yapay zekâ (YZ) teknolojileri son yıllarda hukuk alanında önemli bir yükseliş göstermiştir. Özellikle OpenAI tarafından sunulan ChatGPT gibi büyük dil modelleri (Large Language Models, LLM), avukatların ve hukuk departmanlarının çalışma şeklini dönüştürme potansiyeli ile dikkat çekmektedir. 2023’te kamuya sunulan ChatGPT, kısa sürede milyonlarca kullanıcıya ulaşarak hukuki profesyoneller arasında da ilgi uyandırmıştır. Nitekim yapılan anketler, avukatların büyük bir çoğunluğunun ChatGPT ve benzeri üretken yapay zekâ araçlarının hukuk işlerine uygulanabileceğine inandığını göstermektedir (örneğin bir ankette katılımcıların %82’si bu teknolojilerin hukuki işlerde kullanılabileceğini belirtmiştir)​thomsonreuters.com. Bununla birlikte, ihtiyatlı bir iyimserlik söz konusudur; aynı ankette bu araçların hukuki işlerde kullanılması gerektiğini düşünenlerin oranı %51’de kalmıştır​thomsonreuters.com. Bu durum, hukuk camiasında yapay zekâya yönelik fırsat ve risk dengesinin tartışıldığını ortaya koymaktadır.

Hukuk sektörü, belge inceleme, sözleşme hazırlığı, hukuki araştırma ve eğitim gibi yoğun metin ve bilgi işlemine dayalı faaliyetler barındırır. Bu tür faaliyetlerde ChatGPT modelleri benzersiz bir hız ve verimlilik avantajı sunabilir. Örneğin, 2024 yılında avukatların %30’unun halihazırda yapay zekâ araçlarını işlerinde kullanmaya başladığı tespit edilmiştir; bu oran bir önceki yıl yalnızca %11 idi​lawnext.com. Benzer şekilde, küresel ölçekte yapılan bir araştırmada, hukuk organizasyonlarında üretken yapay zekâ kullananların oranının bir yılda %14’ten %26’ya çıktığı belirtilmektedir​lawnext.com. Bu veriler, yapay zekânın hukuk profesyonelleri arasında hızla benimsendiğine işaret etmektedir. Öte yandan bazı raporlarda bu artışın daha da çarpıcı olduğu bildirilmektedir – bir hukuk teknolojisi raporuna göre YZ kullanımı bir yıl içinde %19’dan %79’a sıçramıştır​clio.com. Bu farklı sonuçlar, “yapay zekâ kullanımı” tanımının genişliğine ve örneklemlere bağlı olsa da genel eğilimin yükseliş yönünde olduğunu ortaya koymaktadır.

Bu makalede, yapay zekânın hukuk alanındaki yükselişi bağlamında OpenAI’nin ChatGPT modellerinin teknik bir incelemesi yapılacaktır. Öncelikle ChatGPT’nin teknik temelini ve GPT-3.5 ile GPT-4 model farklarını ele alacağız. Ardından, hukukta kullanım alanlarını (sözleşme analizi, hukuki danışmanlık, içtihat/mevzuat taraması, eğitim ve akademik destek) detaylandıracağız. Türkiye’deki mevcut kullanım örnekleri ve potansiyel uygulamalar değerlendirildikten sonra, uluslararası gelişmeler ve bu teknolojilerin yol açtığı yasal/etik tartışmalar incelenecektir. Devamında ChatGPT’nin avantajları ve sınırlılıkları tablo destekli olarak özetlenecek ve sonuç bölümünde “hangi modelin hangi alanda daha uygun olduğu” sorusuna dair bir değerlendirme sunulacaktır. Akademik bir yaklaşımla hazırlanan bu inceleme, hukuki uygulamada yapay zekânın geleceğine dair kapsamlı bir bakış sağlamayı amaçlamaktadır.

Teknik Temeller: ChatGPT Modellerinin Yapısı ve GPT-4 ile GPT-3.5 Karşılaştırması

ChatGPT, Generative Pre-trained Transformer (GPT) mimarisine dayalı, doğal dilde insan benzeri metin üretme yeteneğine sahip bir yapay zekâ modelidir. Basitçe ifade etmek gerekirse, çok büyük miktarda metin veri üzerinde önceden eğitilmiş ve bir insanın vereceği cevaba benzer yanıtlar üretmek üzere ayarlanmıştır. Bu modellerin altında, dönüştürücü (transformer) adı verilen sinir ağı mimarisi yatmaktadır. Milyarlarca kelimeden oluşan bir veri kümesinde dilin istatistiksel özelliklerini öğrenen model, bir kullanıcının girdiği ifadeye en uygun devamı getirmeye çalışır. Bu sayede, hukuk gibi karmaşık ve resmi bir alanda dahi soruları yanıtlayabilir, metin özetleyebilir veya yeni metin oluşturabilir.

OpenAI’nin ChatGPT için kullanıma sunduğu başlıca modeller GPT-3.5 ve onun halefi olan GPT-4’tür. GPT-3.5, 2022’nin sonlarında ChatGPT hizmetinin ilk versiyonu olarak hayatımıza giren modeldir. Milyarlarca parametre içeren ve metin tamamlama konusunda optimize edilmiş olan GPT-3.5, diyaloglarda tutarlı ve akıcı yanıtlar verebilmesiyle kısa sürede popülerlik kazanmıştır​aubergine.coaubergine.co. GPT-4 ise Mart 2023’te tanıtılan, çok daha gelişmiş bir modeldir. GPT-4, yapay zekâ alanında yeni bir eşik olarak görülmüş ve insan seviyesine yakın performansı ile dikkat çekmiştir​openai.com. Aşağıdaki tabloda GPT-3.5 ile GPT-4 arasındaki temel teknik farklar özetlenmiştir:

ÖzellikGPT-3.5GPT-4
Yaklaşık Parametre Sayısı~175 milyar parametre​oaicite:8~1 trilyon parametre (tahmini)​oaicite:9 – çok daha büyük bir model
Bağlam Penceresi (Context)~4.000 token (kelime/parça)​oaicite:10 – kısıtlı uzunlukta girdi/çıktı hafızası8.192 token (standart) ve opsiyonel 32.768 token (GPT-4-32K)​oaicite:11 – daha uzun meti (New report on ChatGPT & generative AI in law firms shows opportunities abound, even as concerns persist – Thomson Reuters Institute)lme imkânı
Girdi TürüSadece metin girişi – tek modlu (unimodal)Metin ve görsel girdi – çok modlu (multimodal) destek​:cont (New report on ChatGPT & generative AI in law firms shows opportunities abound, even as concerns persist – Thomson Reuters Institute)ce[oaicite:12]{index=12} (Not: Görsel girdi özelliği kısıtlı ortaklarla başlayıp zamanla genişletilmiştir)
Performans (Hukuki Test)ABD baro sınavında başarısız (en alt %10 dilim)​oaicite:13 – karmaşık hukuki akıl yürütmede yetersiz kalabiliyorABD baro sınavını geçer (en üst %10 dilim)​oaicite:14 – hukuk bilgisi ve akıl yürütme becerisi çok daha yüksek
Erişim ve MaliyetGeniş erişim (ChatGPT ücretsiz versiyonunda ku ([An AI-Assisted Look At Four New Surveys On AI Adoption In Law: How Do They Compare? Differ?LawSites](https://www.lawnext.com/2025/04/an-ai-assisted-look-at-four-new-surveys-on-ai-adoption-in-law-how-do-they-compare-differ.html#:~:text=,from%20the%20prior%20year%E2%80%99s%2024))

Tablo 1: GPT-3.5 ve GPT-4 model karşılaştırması.

Yukarıdaki karşılaştırmadan da görüleceği üzere, GPT-4 teknik açıdan selefine kıyasla çok daha büyük ve yetenekli bir modeldir. Parametre sayısındaki muazzam artış sayesinde bağlamsal anlama ve tutarlılık konularında önemli iyileştirmeler sağlanmıştır​aubergine.co. Nitekim GPT-4, zorlayıcı dil görevlerinde GPT-3.5’in takıldığı durumları aşabilmekte; örneğin karmaşık esprileri veya imalı ifadeleri daha iyi kavrayabilmektedir​aubergine.co. Ayrıca GPT-4’ün bağlam penceresinin genişlemesi, uzun sözleşme metinleri veya dava dosyaları gibi kapsamlı belgelerle çalışmayı mümkün kılarak hukuk alanındaki kullanım potansiyelini artırmaktadır. Bir diğer önemli fark, GPT-4’ün multimodal yapısıdır – yani sadece metin değil, görsel girdileri de analiz edebilir. Bu sayede örneğin bir mahkeme evrakının taranmış görüntüsünden metni okuyup yorumlama gibi ileri görevler teorik olarak yapılabilecektir. GPT-3.5 ise yalnızca metin tabanlıdır.

GPT-4 aynı zamanda daha gelişmiş güvenlik ve ahlaki değerler filtresine sahiptir. OpenAI’nin açıklamasına göre, GPT-4 istenmeyen veya uygunsuz içerik üretme eğilimini GPT-3.5’e kıyasla %82 oranında azaltmıştırgettalkative.com. Bu, özellikle hukuki kullanımda hassas bilgilerin korunması ve yanıltıcı çıktılardan kaçınılması için kritik bir gelişmedir. Ancak her iki model de mükemmel değildir; ilerleyen bölümlerde tartışacağımız üzere, hukuki bağlamda bu modellerin yanılgıları ve kısıtları olabilmektedir. Teknik temelde çıkarmamız gereken sonuç, GPT-4’ün genel olarak daha üstün bir performans sergilediği ve karmaşık hukuki görevler için daha uygun olduğudur. Örneğin, bir simülasyonla yapılan testte GPT-4’ün baro sınavında insan adayların %90’ından yüksek puan aldığı, GPT-3.5’in ise en düşük %10’luk dilimde kaldığı raporlanmıştır​openai.com. Bu dramatik fark, sonraki bölümlerde ele alacağımız hukuki uygulama alanlarında hangi modelin ne ölçüde başarılı olabileceğine dair önemli bir işaret vermektedir.

Hukukta Kullanım Alanları

ChatGPT ve benzeri üretken yapay zekâ araçlarının hukuk alanında çok çeşitli kullanım alanları ortaya çıkmaktadır. Bu bölümde, başlıca uygulama alanlarını teknik bakımdan inceleyeceğiz ve her birinde ChatGPT’nin sağlayabileceği katkılar ile karşılaşılabilecek zorlukları ele alacağız.

Sözleşme Analizi ve Oluşturulması

Hukuki uygulamada sözleşmelerin incelenmesi ve hazırlanması büyük emek ve dikkat gerektiren işlerdir. ChatGPT modelleri, dil işleme konusundaki becerileri sayesinde bu alanda avukatlara önemli kolaylıklar sağlayabilir. Öncelikle, uzun ve karmaşık bir sözleşme metnini ChatGPT’ye özetlettirmek mümkündür. Örneğin bir kira sözleşmesinin tamamını modele verip önemli maddeleri ve riskli hükümleri vurgulamasını isteyebiliriz. Bu sayede genç bir avukatın saatler alacak ilk okuması, model yardımıyla dakikalar içinde kritik noktaların çıkarılmasıyla hızlanabilir. Benzer şekilde, sözleşme şartlarının belirli bir mevzuata uygun olup olmadığına dair ön bir kontrol de modelden talep edilebilir. ChatGPT, geniş genel bilgi birikimi sayesinde sözleşmedeki belirli ifadelerin örneğin Rekabet Kanunu veya KVKK (Kişisel Verilerin Korunması Kanunu) ile uyumlu olup olmadığına dair yorumlar yapabilir.

Sözleşme oluşturma bakımından da ChatGPT bir başlangıç taslağı hazırlamada yardımcı olabilir. Kullanıcı, sözleşmenin taraflarını, konusunu ve temel şartlarını belirterek modelden bir taslak metin üretmesini isteyebilir. Nitekim bazı ileri uygulamalar bu fikri hayata geçirmiştir. Örneğin uluslararası bir hukuk teknoloji girişimi olan Harvey AI, OpenAI’nin GPT-4 modelini kullanarak avukatlara taslak sözleşme hazırlama, sözleşme analizi ve hukuki due diligence gibi işlerde destek vermektedir​fedbar.org. Allen & Overy gibi büyük hukuk büroları, Harvey gibi araçları binlerce avukatının kullanımına sunarak sözleşme çalışmalarını hızlandırmayı hedeflemiştir​fedbar.org. Bu örnekler, ChatGPT’nin doğru şekilde özelleştirildiğinde ve gerekli hukuk bilgisiyle beslendiğinde sözleşme işlemlerinde ciddi bir verimlilik artışı getirebileceğini göstermektedir.

Bununla birlikte, teknik açıdan ChatGPT’nin sözleşmelerle çalışırken bazı sınırlamalarını akılda tutmak gerekir. Model, bağlam ve niyet konularında insan kadar derin bir kavrayışa sahip olmayabilir. Örneğin, model bir sözleşme maddesini dilbilgisel olarak doğru ve mantıklı biçimde yeniden yazabilir; ancak bunun müvekkilinizin çıkarlarına uygun olup olmadığını veya ilgili yargı bölgesindeki yerleşik uygulamaya uyup uymadığını bilemez. Yine, ChatGPT’nin eğitim verisi kapsamına girmeyen çok spesifik veya güncel düzenlemelerde hata yapması mümkündür. Bu nedenle, modelin oluşturduğu sözleşme taslakları mutlaka bir avukat tarafından kontrol edilmelidir. Hallusinasyon riski de göz ardı edilmemelidir: ChatGPT bazen gerçekte var olmayan hukuki kavramlar veya maddeler üretebilir. Örneğin bir kira sözleşmesi taslağında aslında Türk Borçlar Kanunu’nda bulunmayan hayali bir maddeye atıf yapma riski vardır. Dolayısıyla sözleşme oluştururken modelden gelen çıktılar, ilgili mevzuata ve emsal sözleşmelere göre doğrulanmalıdır.

Sonuç olarak, ChatGPT sözleşme analizi ve taslağı konusunda zaman kazandıran bir asistan işlevi görebilir. Büyük modellerin metindeki tutarsızlıkları tespit etme, dildeki belirsizlikleri giderme ve alternatif hüküm önerileri sunma kabiliyeti, sözleşme çalışmalarını hızlandırabilir. Ancak bu kullanımın verimli olabilmesi için, modelin çıktılarının hukuki isabetinin insan denetimiyle güvence altına alınması şarttır. Bu bağlamda GPT-4’ün GPT-3.5’e kıyasla daha tutarlı ve karmaşık girdiyle daha iyi başa çıkabilen yapısı, sözleşme analizinde tercih edilmesini sağlayabilir. Örneğin uzun bir birleşme-devralma sözleşmesinin kritik hükümlerini saptamak için GPT-4’ün geniş bağlam penceresi avantaj olacaktır. Basit bir kira kontratı taslağı için ise GPT-3.5 de yeterli bir ilk taslak üretebilir.

Hukuki Danışmanlık ve Müşteri İletişimi

ChatGPT gibi gelişmiş dil modelleri, doğrudan son kullanıcıyla etkileşime girerek hukuki danışmanlık benzeri bir rol oynayabilir mi? Teknik olarak, bu modeller hukuki sorulara hızlı bir şekilde kapsamlı cevaplar üretebilme kapasitesine sahiptir. Örneğin bir müvekkil, “Kıdem tazminatı hakkım var mı?” gibi genel bir iş hukuku sorusunu ChatGPT’ye yönelttiğinde, model ilgili yasa (4857 sayılı İş Kanunu) ve uygulamadan yola çıkarak temel bir yanıt verebilir. Bu bağlamda bazı hukuk büroları, basit ve sıkça sorulan müvekkil sorularını yanıtlamak üzere sohbet botları geliştirmeye başlamıştır. Bu botlar, ChatGPT’nin üzerine ilgili firmanın özel dokümanları veya sık sorulan soruları yükleyerek eğitilmiş özel versiyonları olabilir. Amaç, müvekkillere 7/24 hızlı yanıt vererek avukatların zamanını daha kritik meselelere ayırmaktır.

Müşteri iletişiminde ChatGPT’nin bir diğer kullanım alanı, yazılı metinlerin üretilmesi ve düzeltilmesidir. Avukatlar, müvekkillerine karmaşık hukuki konuları açıklayan uzun e-postalar yazmak durumunda kalabilir. ChatGPT, böyle bir metni daha anlaşılır bir dile çevirmede veya ilk taslağı hızlıca oluşturup avukatın sonradan düzenlemesi için sunmada yararlı olabilir. Örneğin bir dava stratejisini müvekkile izah eden bir mektup hazırlarken, modele “Bu hukuki kavramları teknik terim kullanmadan açıkla” talimatı verilerek, daha anlaşılır bir metin elde edilebilir. Ayrıca çok dilli iletişim gereken durumlarda, ChatGPT çeviri aracı olarak da hizmet verebilir. Örneğin Türkçe hazırlanmış bir sözleşme özetini İngilizceye çevirerek yabancı müvekkile sunma konusunda oldukça başarılı sonuçlar verebilmektedir.

Ancak, etik ve yasal sorumluluk açısından burada dikkat edilmesi gereken kritik hususlar vardır. ChatGPT doğrudan hukuki danışmanlık verebilen bir sistem gibi görünse de, avukat olmayan bir yapay zekâ aracının tavsiyeleri hukuken bağlayıcı veya güvenilir kabul edilemez. Teknik anlamda model ne kadar gelişmiş olursa olsun, bir hukuki soruya verdiği yanıt lisanslı bir avukatın profesyonel görüşünün yerine geçmez. Bu nedenle birçok ülkenin baro birlikleri, avukatların yapay zekâ araçlarını kullanırken müvekkile karşı sorumluluklarını ihlal etmemeleri konusunda uyarılarda bulunmaktadır. Örneğin Amerikan Barolar Birliği (ABA), 2023 yılında yayınladığı bir etik rehberde avukatların yapay zekâ kullanımının getirdiği risklere dikkat çekmiştir​hplusdergi.com. Benzer şekilde Türkiye’de Ankara Barosu tarafından yayımlanan bir rehberde, avukatların yapay zekâ araçlarını kullanırken özen yükümlülüğüne uygun, güvenli ve sorumlu bir şekilde hareket etmeleri gerektiği vurgulanmıştır​ankarabarosu.org.trankarabarosu.org.tr. Özellikle müvekkil bilgilerinin gizliliği (sır saklama yükümlülüğü) ve mesleki yeterlilik konuları öne çıkmaktadır​ankarabarosu.org.trankarabarosu.org.tr.

Teknik olarak ChatGPT’ye danışma amaçlı bir soru yöneltildiğinde, o soru ve içerdiği bilgiler internet üzerinden OpenAI sunucularına iletilmektedir. Bu da, müvekkile ait gizli bilgilerin korunması açısından risk yaratır. Örneğin bir avukat, müvekkilinin ismini ve olayın detaylarını yazıp “Bu durumda ne yapmalıyım?” diye ChatGPT’ye sorarsa, bu veri OpenAI’nin sistemine gidecek ve belki de loglanacaktır. Bu durum KVKK ve GDPR gibi veri koruma mevzuatları bakımından sorunlar doğurabilir. Nitekim İtalya, 2023 Nisan ayında GDPR uyumu sağlanana dek ChatGPT’yi geçici olarak yasaklamış; OpenAI, gizlilik ayarlarında kullanıcı taleplerine göre düzenleme yaparak bu yasağın kalkmasını sağlamıştır. Dolayısıyla, hukuki danışmanlık alanında ChatGPT kullanılacaksa, anonimleştirme ve genelleştirme yöntemleriyle müvekkil verileri korunmalı ve kritik hukuki kararlar almadan önce mutlaka insan avukat değerlendirmesi yapılmalıdır.

Özetle, ChatGPT müşteri iletişimi süreçlerinde verimliliği artıran bir araç olarak karşımıza çıkmaktadır. Basit danışmanlık sorularında bir başlangıç cevabı sunması, belge ve e-posta hazırlamada yardımcı olması, dil engellerini aşması gibi avantajları vardır. GPT-4’ün daha tutarlı ve detaylı yanıtlar verebilmesi, müşteri tarafından yöneltilen zorlu sorularda daha işe yarar olmasını sağlayabilir. Örneğin yeni bir mevzuat hakkındaki genel soruya GPT-4 daha kapsamlı bir açıklama getirebilir. Ancak hangi model kullanılırsa kullanılsın, sunulan danışmanın nihai sorumluluğu avukatta olduğundan, ChatGPT’nin yanıtları bir taslak veya ikinci görüş olarak değerlendirilmeli, son karar ve yönlendirme avukatın kontrolünden geçmelidir.

İçtihat ve Mevzuat Taraması

Hukuk uygulamasının temel taşlarından biri de güncel kanun hükümlerine ve mahkeme içtihatlarına erişimdir. Avukatlar ve hakimler sıkça ilgili Yargıtay kararlarını, Danıştay içtihatlarını veya belli bir yasanın madde gerekçelerini araştırmak durumunda kalır. Geleneksel olarak bu araştırmalar için hukuki veritabanları (Türkiye’de UYAP, Lexpera, Kazancı; uluslararası alanda Westlaw, LexisNexis gibi) kullanılır. Peki ChatGPT, bir hukuki arama motoru veya asistanı gibi davranabilir mi?

Teknik olarak ChatGPT’nin eğitimi 2021 sonuna kadar olan internet metinlerini kapsadığı için, birçok hukuk kaynağı hakkında genel bilgisi vardır. Örneğin “Türk Medeni Kanunu miras hükümlerin nelerdir?” diye sorulduğunda temel prensipleri sıralayabilir. Ancak spesifik içtihat aramalarında model güvenilir değildir. ChatGPT, elinde tam bir yargı kararları veritabanı olmaksızın, yalnızca öğrenmiş olduğu metin kalıplarına dayanarak yanıt verir. Bu durum, eğer soru detaylı bir emsal karar istiyorsa, modelin “uydurma” kararlar üretmesine yol açabilir. Nitekim 2023 yılında New York’ta görülen bir davada, bir avukat ChatGPT’ye ilgili emsal Yargıtay (ABD için Supreme Court) kararlarını sormuş; modelin verdiği karar referansları gerçekte hiç var olmayan, tamamen uydurma içtihatlar çıkmıştır​pareshukuk.com. Avukat bu hatayı fark etmeyip dilekçesinde bu hayali kararlara atıf yapınca, mahkeme durumu ortaya çıkarmış ve avukata yaptırım uygulanmıştır​pareshukuk.compareshukuk.com. Bu skandal olay (Mata v. Avianca davası), hukuk camiasında ChatGPT’nin araştırma amaçlı kullanımına karşı ciddi bir uyarı niteliği taşımıştır.

https://www.thomsonreuters.com/en-us/posts/technology/chatgpt-generative-ai-law-firms-2023/ Bir 2023 anketine göre avukatların %82’si ChatGPT gibi araçların hukuki işlerde kullanılabileceğini düşünürken, %51’i kullanılması gerektiğini düşünüyor. Bu durum, teknolojinin uygulanabilirliğine dair yüksek iyimserliğe karşın etik ve doğruluk kaygılarının da sürdüğünü gösteriyor​thomsonreuters.com.

ChatGPT’nin içtihat taraması konusunda en büyük sorunu, güncel ve güvenilir bir veri kaynağına bağlı olmamasıdır. Örneğin 2022 veya 2023’te verilmiş önemli bir Yargıtay kararını model bilemeyebilir; zira eğitim datasına bu girmemiştir. Ayrıca hukuk alanında detaylar çok kritiktir – bir kelimenin farklı yorumu bile sonuca etkili olabilir. ChatGPT ise çoğu zaman “genel geçer” bir cevap verme eğilimindedir, bu da içtihat araştırmasında isabet oranını düşürür. Pares Hukuk Bürosu tarafından 2024 yılında yayınlanan bir değerlendirmede, ChatGPT’nin Türkiye’de Yargıtay kararlarını da uydurabildiği, hatta referans gösterdiği kanun maddeleri ve numaralarının bile yanlış olabildiği vurgulanmıştır​pareshukuk.com. Bu nedenle, teknik olarak ChatGPT henüz bağımsız bir hukuk araştırma aracı olarak güvenilir görülmemektedir.

Öte yandan, ChatGPT hukuki araştırmaya dolaylı yoldan destek olabilir. Örneğin spesifik bir konuda hangi anahtar kelimelerle arama yapılabileceğini önermek, ya da bir karar özetini anlaşılır dile çevirmek gibi görevlerde kullanılabilir. Diyelim ki elinizde bir içtihat metni var, bunu ChatGPT’ye verip özetlemesini ya da belirli bir kısma odaklanmasını isteyebilirsiniz. Bu tür kullanım, modelin mevcut bir doğru veriyi işlemesi şeklinde olacağından daha güvenlidir. Hatta bazı hukuk teknolojisi şirketleri, ChatGPT’yi kendi güvenilir yargı kararları veri tabanlarına bağlayarak kullanan melez sistemler geliştirmeye başlamıştır. Örneğin Casetext CoCounsel adlı ABD menşeli bir yapay zekâ asistanı, GPT-4 modelini arkasına alarak kullanıcının girdisiyle alakalı olabilecek davaları kendi veri tabanından bulup sunmaktadır​fedbar.org. Bu gibi uygulamalarda, ChatGPT’nin dil işleme gücü ile güvenilir özel hukuk veri tabanları birleştirilerek daha sağlıklı sonuçlar elde edilmektedir.

Sonuç olarak, genel amaçlı ChatGPT modeli şu an için doğrudan doğruya bir içtihat arama aracı olarak kullanılmamalıdır; zira hayali veya hatalı referanslar üretme riski vardır. Hukuki araştırmada en iyi yaklaşım, geleneksel arama veritabanlarını kullanıp elde edilen metinleri ChatGPT’ye özetletmek veya yorumlatmaktır. Ayrıca, modelin sunduğu bilgilerin her zaman ilgili kanun maddeleri ve resmî kaynaklarla çapraz kontrolü yapılmalıdır. Teknik açıdan GPT-4 burada da daha avantajlıdır; çünkü daha uzun metinleri (örneğin yüzlerce sayfalık içtihat derlemelerini) tek seferde analiz edebilir ve GPT-3.5’e göre daha tutarlı özetler sunabilir. Yine de her iki model için de “güvenilir bir yardımcı, fakat son karar mercii olmayan araçlar” şeklinde bir konumlandırma en sağlıklısı olacaktır. Yargıç P. Kevin Castel’in, ChatGPT olayı sonrası kararında belirttiği gibi: “Güvenilir bir yapay zeka aracının yardım için kullanılmasında doğası gereği uygunsuz bir şey yoktur. Ancak mevcut durumda bu araçları kullanan avukatlara, başvurularının doğruluğunu ve dayanağını sağlamak için bir bekçi rolü düşüyor”pareshukuk.com. Bu sözler, yapay zekânın içtihat araştırmasında ancak insan süzgecinden geçirilerek anlamlı olabileceğini açıkça ortaya koymaktadır.

Hukuk Eğitimi ve Akademik Yazım Desteği

ChatGPT’nin dikkat çektiği bir diğer alan, hukuk eğitimi ve akademik çalışmaların desteklenmesidir. Bir hukuk öğrencisi veya araştırmacı, karmaşık bir hukuki teoriyi anlamakta zorlandığında ChatGPT’ye sorup daha sade bir açıklama alabilir. Örneğin “Medeni Usul Hukukunda temyiz ve istinaf farkını açıkla” gibi bir talebe, model temel farkları anlaşılır biçimde sıralayan bir yanıt verebilir. Bu, öğrenciler için adeta sürekli erişilebilir bir ders çalışma arkadaşı gibidir. Nitekim 2023’te Minnesota Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde yapılan bir deneyde, ChatGPT (GPT-3.5 sürümü) gerçek bir final sınavına tabi tutulmuş ve 95 çoktan seçmeli, 12 klasik sorudan oluşan bu sınavdan geçer not almayı başarmıştır​tr.euronews.com. Her ne kadar aldığı not sınıfın en iyisi olmasa da, böyle bir barajı aşabilmesi dahi yapay zekânın hukuk bilgisindeki seviyesini göstermesi açısından çarpıcı bulunmuştur.

Hukuk eğitiminde ChatGPT’nin soru-cevap dışında da çeşitli faydaları olabilir. Örneğin bir öğrenci, belirli bir dava hakkında argüman geliştirmeye çalışırken modele tartışma konusu hakkında farklı bakış açıları sorabilir. Model, öğrenciye katılmasa da karşı tarafın ne savunabileceğine dair fikirler sunabilir. Bu, öğrencinin kendi argümanlarını çürütme provaı yapmasına yardımcı olur. Ayrıca, akademik yazımda model bir tür “dil yardımcısı” olarak kullanılabilir. İngilizce bir hukuk makalesi yazan Türk bir akademisyen, dil kontrolü için ChatGPT’den yardım alabilir; cümlelerini daha akıcı hale getirecek öneriler alabilir. Benzer şekilde, kapsamlı bir literatür taramasının özetlenmesi veya bir argüman için iskelet oluşturulması konularında modelden faydalanmak mümkündür.

Ancak eğitim ve akademide ChatGPT kullanımı, dürüstlük ve orijinallik ilkeleri bakımından dikkatle ele alınmalıdır. ChatGPT’nin ürettiği metinler, kullanıcının istediği konuda sentezler içerir ama bu bir alıntı değildir – model kelimenin tam anlamıyla alıntı yapmadan, öğrendiklerinden yola çıkarak özgün cümleler kurar. Bu durum, akademik çalışmalarda uygun referans vermeden model çıktısını kullanmayı etik dışı hale getirir. Öğrencilerin ödevlerinde veya tezlerinde ChatGPT çıktısını doğrudan kopyalamaları, intihal (aşırma) olarak değerlendirilebilir çünkü bu onların kendi özgün çalışması sayılmaz. Ayrıca, modelin hatalı veya uydurma bilgi verebileceği de unutulmamalıdır. Akademik bir metinde yanlış bir iddia veya olmayan bir yargı kararı referansı ciddi sorunlar doğurur. Örneğin ChatGPT bazen uydurma atıflar verebildiğinden, bir öğrenci bu referansı teyit etmeden yazarsa çalışması bilimsel açıdan geçersiz olacaktır.

Hukuk eğitimi veren kurumlar, bir yandan bu yeni teknolojiyi öğrencilerin öğrenme sürecine entegre etmenin yollarını ararken diğer yandan sınav ve ödev güvenilirliğini korumaya çalışıyorlar. Bazı profesörler, ChatGPT’nin kolayca cevaplayabileceği türden sorular yerine, daha yaratıcı düşünme gerektiren veya yorum kabiliyetini ölçen sorulara yöneliyor. Böylece öğrencinin sadece bilgi değil, analitik düşünme becerisi değerlendirilmiş oluyor. Ayrıca, öğrencilerden ChatGPT gibi araçlar kullandıklarında bunu not düşmeleri ve çıkan yanıtı nasıl değerlendirdiklerini açıklamaları istenebilir. Bu, teknolojiyi yasaklamak yerine bilinçli kullanımını teşvik eden bir yaklaşım olacaktır.

Teknik olarak GPT-4 modelinin eğitim ve akademik destek alanında daha başarılı olacağı açıktır; çünkü daha derin analiz yapabilmekte ve uzun metinleri daha iyi idare edebilmektedir. Bir hukuk profesörü, GPT-4’e bir davayı sorup onun yazacağı özet üzerinden sınıfta tartışma açabilir, oysa GPT-3.5’in özetinde atladığı noktalar olma ihtimali yüksektir. Yine de GPT-3.5 de gündelik sorular veya basit açıklamalar için yeterince güçlüdür ve hızlı çalıştığı için bazı kullanıcılar tarafından tercih edilebilir. Burada önemli olan, eğitmenlerin ve öğrencilerin bu araçları öğrenmeye yardımcı bir kaynak olarak görmesi, fakat nihai analiz ve değerlendirmede insan aklının ve etik değerlerin rehberliğinden çıkmamasıdır.

Türkiye’deki Kullanım Örnekleri ve Potansiyeli

Türkiye’de yapay zekâ ve hukuk kesişimi son yıllarda giderek daha fazla gündeme gelmektedir. Henüz ABD veya Avrupa’daki kadar kurumsallaşmış örnekler olmasa da, Türk hukuk camiası da ChatGPT’nin potansiyelini tartışmaya ve denemeye başlamıştır. Özellikle Kasım 2022’de ChatGPT’nin kamuya açılmasının ardından, birçok hukukçu bu aracı merak edip kendi iş akışında test etmiştir. Örneğin bazı avukatlar basit dilekçe taslaklarını ChatGPT’ye yazdırmayı deneyip sonuçları gözlemlemiştir. 2024 başlarında yayınlanan bazı blog yazılarında, Türkiye’de mahkemelere sunulan birkaç dilekçede ChatGPT kaynaklı hatalı alıntılar görüldüğü, bunların ABD’deki Avianca davasındaki skandalla benzer şekilde dikkat çektiği belirtilmiştir​pareshukuk.com. Bu durum, Türk hukukçuların da ChatGPT’yi kullanırken benzer risklerle karşılaşabileceğini somut biçimde ortaya koymuştur.

Öte yandan, Türkiye’de hukuk teknolojisi girişimleri de ChatGPT’nin gücünden faydalanmaya başlamıştır. Bazı yerli yazılım şirketleri, Türkçe hukuki dokümanlar üzerinde eğitilmiş dil modelleri geliştirme çabasındadır. ChatGPT’nin Türkçe dilinde de oldukça başarılı şekilde çalışması, bu alandaki çalışmalara ivme kazandırmıştır. Örneğin, Türkiye’deki büyük bir hukuk bürosu, iç bilgi bankasını ChatGPT benzeri bir modelle entegre ederek avukatların hızlı arama yapmasını sağlayacak bir Ar-Ge projesi başlattığını duyurmuştur (henüz kamuya açık detaylar kısıtlı olsa da böyle girişimler olduğu bilinmektedir). Bu tür uygulamalar sayesinde avukatlar örneğin “2015 sonrası Yargıtay içtihatları ışığında manevi tazminat hesaplama kriterleri” gibi spesifik bir soruyu sistemlerine sorup, ilgili içtihat özetlerine hızla ulaşabilir hale gelmeyi hedeflemektedir.

Türkiye Barolar Birliği (TBB) ve bazı barolar da bu konuda aktif adımlar atmaktadır. TBB, daha 2019 yılında “Yapay Zekâ ve Hukuk Ar-Ge Birimi” kurarak hukuk alanında yapay zekânın etkilerini araştırmaya başlamıştır​barobirlik.org.trbarobirlik.org.tr. Bu birim, yapay zekâ teknolojilerinin yargı sistemine entegrasyonunu ve avukatlık hizmetlerine yansımasını inceleyen çalışmalar yürütmüştür. Ayrıca Ankara Barosu’nun 2023’te yayınladığı “Avukatlıkta Yapay Zeka Araçlarının Kullanımı Rehberi” Türkiye’de bir ilk olarak avukatlar için somut tavsiyeler içermektedir​ankarabarosu.org.trankarabarosu.org.tr. Bu rehberde uluslararası düzenlemeler ışığında avukatların yapay zekâyı etik ve hukuki sorumluluklara uygun şekilde nasıl kullanabileceğine dair yol gösterilmektedir. Özellikle müvekkil gizliliği, veri güvenliği, avukatlık kanunu hükümlerine riayet ve hataların önlenmesi gibi konularda öneriler sunulmuştur​ankarabarosu.org.tr.

Türkiye’deki potansiyel kullanım alanları incelendiğinde, ChatGPT’nin en çok sözleşme hazırlığı ve mevzuat özetleme gibi işlerde faydalı olacağı öngörülebilir. Zira Türk hukukunda da birçok standart sözleşme, dilekçe ve resmi evrak bulunmaktadır. Bunların ilk taslaklarını ChatGPT’ye yazdırıp sonra yerel mevzuata göre düzeltmek zaman kazandırabilir. Özellikle genç avukatlar ve stajyerler için bu bir eğitim fırsatı da olabilir; modelin taslağını inceleyip hataları bulmak yoluyla kendilerini test edebilirler. Örneğin, bir avukat stajyeri kira sözleşmesi yazması gerektiğinde ChatGPT’den bir taslak alıp, bunu Türk Borçlar Kanunu’na göre kontrol ederek eksik veya yanlış kısımları düzelterek öğrenme yapabilir.

Bunun yanı sıra, Türk hukuk sisteminde mevzuat dili oldukça ağır olabildiğinden, ChatGPT’nin dil sadeleştirme özelliği mevzuatın anlaşılması için değerli olabilir. Bir müvekkile yeni çıkan bir yönetmeliği açıklamak için, o yönetmeliğin dilini ChatGPT yardımıyla özetleyip sadeleştirmek, müvekkil iletişimini kolaylaştıracaktır. Ayrıca, çok dile maruz kalan uluslararası şirketlerle çalışan Türk avukatlar için ChatGPT bir tercüman desteği sağlayabilir; örneğin İngilizce bir sözleşmeyi Türkçeye hızlıca çevirip ilk incelemeyi yapma imkânı verir.

Ancak tüm bu potansiyel kullanımların gerçek hayata geçmesinde en büyük etken, hataların minimize edilmesi ve güven olacaktır. Türk hukukçular, mesleki açıdan risk almak istemeyecekleri için, ChatGPT’nin gerçekten güvenilir olduğunu test etmeden kritik işlerde kullanmaya istekli olmayabilirler. Bu noktada belki uluslararası büyük örneklerin Türkiye’ye yansıması belirleyici olacaktır. Örneğin yabancı bir müvekkil, global hukuk danışmanı aracılığıyla GPT tabanlı bir analiz getirirse, Türk avukat da buna aşina olmak durumunda kalabilir. Yahut Türk mahkemelerinde bir tarafın ChatGPT ile hazırlanmış dilekçesine karşı hâkim bir değerlendirme yapmak durumunda kalırsa (henüz duyulmamış bir durum, ama gelecekte olabilir), bu tüm camianın dikkatini çekecektir.

Özetle, Türkiye’de ChatGPT kullanımı henüz deneysel ve sınırlı düzeyde olsa da, potansiyeli oldukça yüksektir. Dil engelinin olmaması (ChatGPT Türkçe’yi iyi anlayıp üretebilmekte) büyük bir avantajdır. İlerleyen dönemde, hem baroların kılavuzları hem de uluslararası hukuk teknoloji trendleri doğrultusunda, Türkiye’deki hukukçuların da bu araçları günlük pratiğe entegre etme konusunda daha cesur adımlar atması muhtemeldir. Elbette, Türk hukuku özgü bazı konularda (örneğin UYAP sistemiyle entegrasyon, avukatlık kanunundan doğan sınırlar vb.) özel çözümler gerekecektir. Ancak genel eğilim göz önüne alındığında, Türkiye’nin de yapay zekânın hukukta kullanımında dünya ile paralel bir gelişim göstermesi beklenmelidir.

Uluslararası Karşılaştırmalar ve Yasal/Etik Tartışmalar

ChatGPT ve benzeri yapay zekâ araçlarının hukuk alanında kullanımı, dünya genelinde hem büyük ilgi hem de ciddi tartışmalar yaratmıştır. Farklı ülkeler ve yargı çevreleri, bu teknolojilere farklı yaklaşmaktadır. Uluslararası düzeyde bir karşılaştırma yapmadan önce, genel olarak ortaya çıkan başlıca yasal ve etik meseleleri vurgulayalım:

  • Doğruluk ve Güvenilirlik: Hukuki işlerde hata payı çok düşüktür, zira küçük hatalar bile müvekkiller için ciddi sonuçlara yol açabilir. ChatGPT gibi modellerin yanılgıya düşme (halüsinasyon) ihtimali, global ölçekte hukukçuların en büyük endişesidir​fedbar.org. New York’taki Avianca vakasında görüldüğü gibi, yapay zekâ destekli hazırlanan bir belge, denetimsiz bırakıldığında, yargı mercileri önünde mesleki itibar zedeleyici olabilmektedir. Bu nedenle birçok hukuk firması, ChatGPT kullanımına kurum içi sınırlamalar getirmeye başlamıştır. Örneğin uluslararası bir araştırmaya göre hukuk firmalarının %15’i, çalışanlarını işte izinsiz ChatGPT kullanmamaları konusunda uyarmış, %6’sı ise tamamen yasaklamıştır​thomsonreuters.com. Bu tür önlemler, hatalı çıktıların yaratacağı riskleri azaltma amacı taşır.
  • Gizlilik ve Veri Güvenliği: Avukatlık mesleğinde müvekkil bilgilerinin gizliliği esastır. ChatGPT kullanımı uluslararası alanda bu açıdan mercek altındadır. Avrupa’da GDPR (Genel Veri Koruma Tüzüğü) gibi sıkı kurallar, müşteri verilerinin izinsiz şekilde yurtdışına aktarılmasını veya AI sistemlerinde kullanılmasını engelleyebilir. Nitekim İtalya, Nisan 2023’te veri ihlalleri kaygısıyla ChatGPT’ye erişimi bir süre durdurmuş ve OpenAI’nin gerekli önlemleri alması sonrası erişimi açmıştır. İspanya ve Almanya gibi ülkelerde de benzer çekinceler dile getirilmiştir. Türkiye’de de KVKK benzer hükümler içerdiğinden, bir avukatın müvekkil verisini ChatGPT’ye girmesi durumunda, açık rıza gerekip gerekmediği tartışma konusu olabilir​istanbullu.av.tr. Uluslararası şirketler, bu riskleri gözeterek özellikle bulut tabanlı yapay zekâ kullanım politikaları geliştirmektedir.
  • Sorumluluk ve Yetki: Yapay zekâ bir araç olarak kullanıldığında hatalı sonucun sorumluluğu kime aittir? Bu soru tüm dünyada hukukçuları meşgul etmektedir. Örneğin bir avukat ChatGPT’nin önerisiyle yanlış bir sözleşme maddesi koyup müvekkiline zarar verirse, mesleki sorumluluk sigortası bunu kapsar mı? Ya da bir müşteri doğrudan ChatGPT benzeri bir sistemden hukuki tavsiye alıp yanlış yönlendirilirse, bunun sonucunda zarar görürse, hizmeti sunan yazılım şirketine dava açabilir mi? ABD’de bu konuda henüz emsal kararlar yok, ancak tartışmalar sürüyor. İngiltere’de avukatlık düzenlemeleri, avukatların teknolojiyi kullanırken de mesleki özen yükümlülüklerinin tam olduğunu, teknolojiye güvenerek sorumluluğun azaltılamayacağını belirtiyor. Kanada ve Avustralya baroları da benzer uyarılar yayınladı​fedbar.org. Yani evrensel eğilim, yapay zekâ kullanılsa dahi son sorumluluğun insanda kalması yönünde.
  • Mesleki Etik ve İşgücü Etkisi: Yapay zekânın avukatlık mesleğini nasıl etkileyeceği de evrensel bir merak konusu. Kimileri AI araçlarının genç avukatların yapacağı pek çok işi otomatikleştirip onların eğitimini ve iş imkanlarını olumsuz etkileyeceğini düşünüyor. Kimileri ise rutin işlerin otomasyonu sayesinde avukatların daha stratejik işlere odaklanacağını ve daha az stresli çalışacağını savunuyor. Singapur ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi inovasyona açık hukuk sistemleri, mahkeme süreçlerine yapay zekâyı dahil etmeyi dahi planlıyor (örneğin küçük alacaklar mahkemesinde AI hakem pilot uygulamaları gibi). Ancak Almanya veya Fransa gibi ülkeler, yargıda yapay zekâ kullanımına mesafeli, bunun yargının insaniliğini zedeleyebileceğini belirtiyorlar. Ayrıca, avukatlık mesleğinin etik ilkeleri bakımından, bir robotun hukuk hizmeti vermesi konsepti sorgulanıyor. “Avukat, müvekkilinin çıkarlarını insan yaratıcılığı ve vicdanıyla savunmalıdır” diyen bir görüş, tamamen AI’a dayalı bir temsilin mümkün olmadığını öne sürüyor. Bu konu, önümüzdeki yıllarda daha somut olarak sınanacak gibi görünüyor. Örneğin ABD’de bir girişim, trafik cezaları duruşmasında sanığa akıl veren bir yapay zekâ kulaklık (DoNotPay) denemek istemiş fakat barolar birliği bunun yetkisiz hukuk uygulaması olacağı gerekçesiyle engellemiştir. Bu tür örnekler, sınırların henüz netleşmediğini gösteriyor.
  • Uluslararası Düzenlemeler: Avrupa Birliği, yapay zekâ alanında kapsamlı bir yasal çerçeve oluşturmak için AI Act adı verilen bir tüzük hazırlığında. AI Act, yapay zekâ sistemlerini risk seviyelerine göre sınıflandırıp, yüksek riskli uygulamalara (örneğin ceza adaletinde yapay zekâ kullanımı gibi) sıkı şartlar getirmeyi hedefliyor. Bu tüzük 2024 itibarıyla son haline yaklaşmış durumda ve yürürlüğe girdiğinde üye ülkeleri bağlayacak. Böylesi düzenlemeler, ChatGPT gibi genel amaçlı yapay zekâların hukukta kullanımını da etkileyecek. Örneğin, eğer bir avukat müvekkilinin davasında ChatGPT çıktısı kullanacaksa, bunun kaynağını müvekkile açıklama zorunluluğu gibi yükümlülükler getirilebilir. ABD’de federal düzeyde henüz böyle kapsamlı bir yasa yok ancak eyalet bazında ve yargı organları bazında rehberler yayınlanıyor. ABD mahkemeleri, avukatlara yönelik olarak dilekçelerde AI kullanımı varsa bunu açıklamalarını, kullanılan AI aracının doğruluğunu kendilerinin teyit ettiğini beyan etmelerini şart koşmaya başladı. Bu yönde bir genel emir, 2023 ortasında bir federal yargıç tarafından çıkarılmıştır​pareshukuk.com. Bu tip uygulamalar muhtemelen yaygınlaşacak ve diğer ülkelerde de benzeri protokoller göreceğiz.

Yukarıdaki tartışmalar ışığında, uluslararası kıyaslama yaparsak şunları söyleyebiliriz: ABD, yapay zekâ – hukuk kesişiminde hızlı yol alan ve çok sayıda startup çıkaran bir ülke konumunda. Bir yandan büyük hukuk firmaları (örneğin Baker McKenzie, Allen & Overy gibi uluslararası firmaların ABD ofisleri) ChatGPT tabanlı araçları pilot olarak deniyor​fedbar.org, diğer yandan mahkemeler ve barolar hatalı kullanımlara karşı disiplin mekanizmalarını işletmekten çekinmiyor (Schwartz davası örneği). Avrupa ise daha temkinli ve düzenleyici bir yaklaşım içinde; teknolojiyi tamamen reddetmese de, sıkı bir yasal çerçeveyle kontrollü ilerlemeyi amaçlıyor. Asya ülkelerinde farklılıklar mevcut: Çin kendi benzer modellerini geliştirip yargıda kullanma hedefi güderken, Japonya ve Güney Kore gibi ülkeler daha çok hukuk eğitiminde ve çeviri amaçlı bu teknolojilere yöneliyor. Orta Doğu bölgelerinde özellikle BAE, Katar gibi ülkeler teknolojik yeniliklere yatırım yaparken, geleneksel hukuk düzeni kuvvetli ülkelerde (örneğin Suudi Arabistan) henüz bir hareket yok.

Türkiye bu spektrumda, Avrupa’ya yakın durmakla birlikte kendine özgü bir denge izleyecektir. Yasal boşluklar olduğu ölçüde inovasyonlara kapı aralanabilir, ancak bir sorun çıktığında hızlıca kural koyma yoluna gidileceği de açıktır. Zaten var olan meslek kuralları (Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları, Avukatlık Kanunu vs.) temelinde, avukatların özenli, sır saklayan ve müvekkil menfaatini her şeyin üstünde tutan kişiler olması gerektiği yazılıdır. Bu ilkeler, ChatGPT kullanırken de avukatların pusulası olmalıdır. Nitekim Ankara Barosu rehberinde de vurgulandığı gibi, avukatların yapay zeka araçlarını güvenilir, etik ve sorumlu biçimde kullanırken dikkat edecekleri hususlar özenle belirlenmelidir​ankarabarosu.org.trankarabarosu.org.tr.

Özetle, uluslararası arenada ChatGPT’nin hukuk alanına getirdiği dönüşüm fırsatları kadar, yasal ve etik meydan okumalar da gündemdedir. Bu teknoloji ülkeden ülkeye farklı hız ve kapsamda entegre olsa da, ortak payda insan hukukçunun vazgeçilmezliği ve yapay zekânın ancak bir yardımcı unsur olarak konumlanması gerektiğidir. İleride teknoloji daha da gelişip belki güvenilirliği artacaktır, fakat hukukun nihai amacı olan adalet duygusu ve sorumluluk bilinci, şimdilik hiçbir makinenin tam olarak taşıyamadığı insani değerler olarak kalmaya devam etmektedir​fedbar.orgfedbar.org.

Avantajlar ve Sınırlılıklar

ChatGPT ve benzeri yapay zekâ modellerinin hukuk alanındaki uygulamalarını değerlendirirken, bu araçların sağladığı avantajlar ile beraber getirdiği sınırlılıklar bütüncül şekilde ele alınmalıdır. Aşağıdaki tabloda, hukuk hizmetlerinde ChatGPT kullanımının başlıca avantajları ve riskleri karşılaştırmalı olarak özetlenmiştir:

Avantajlar (Faydalar)Sınırlılıklar (Riskler)
Hız ve Verimlilik: Büyük dokümanları kısa sürede analiz edip özetleyebilir; taslak metinleri insan hızından katbekat hızlı üretir​fedbar.org. Bu sayede rutin işler daha az zamanda tamamlanır.Hatalı Bilgi (Halüsinasyon): Model bazen gerçekte olmayan kararlar veya yanlış hukuki bilgiler üretebilir​fedbar.org. Denetimsiz kullanılırsa, bu hatalar ciddi sonuçlar doğurabilir (örn. hatalı atıf nedeniyle davanın kaybedilmesi).
Kapsamlı Bilgi Tabanı: Genel hukuk teorisi, terimler ve yabancı hukuk uygulamalarına dair geniş bir birikime sahiptir. Farklı hukuk dallarından temel bilgilere hızlıca erişim sağlar.Güncellik Sorunu: Eğitim verisi güncel olmayabilir. Yeni yasalar, içtihatlar veya gelişmeler modele yansımadığından, güncel bir meselede eksik ya da eski bilgi verebilir.
24/7 Erişim ve Maliyet Etkinlik: İnsanlar gibi mesai sınırlaması yoktur; gece gündüz sorulara yanıt alınabilir. Basit işler için stajyer veya yardımcı maliyetini azaltabilir, küçük ölçekli işler için ekonomik çözüm sunar.Gizlilik ve Güvenlik: Modele girilen bilgiler üçüncü taraf bir sunucuya iletilir; müvekkil sırlarının ifşası riski vardır. Ayrıca bulut üzerinde çalıştığından siber güvenlik endişeleri barındırır (veri ihlali, izinsiz erişim vb.)​ankarabarosu.org.tr.
Tekrarlayan İşlerde Otomasyon: Standart dilekçe, sözleşme taslağı, rutin form doldurma gibi işlerde otomasyon sağlayarak avukatların daha stratejik işlere odaklanmasına imkân verir​fedbar.org.Bağlamsal Anlayış Eksikliği: Yapay zekâ hukuki mantığın tüm inceliklerini, örtük anlamları veya duygusal bağlamı kavrayamaz. Yaratıcı hukuki argüman geliştirme veya müvekkilin çıkarını gözetme gibi konularda insan sezgisine yaklaşamaz.
Dil ve Çeviri Yeteneği: Birden fazla dilde çıktılar üretebilir; hukuki metinleri sadeleştirip özetleyebilir. Uluslararası hukuk işlerinde tercüme ve kültürel aktarım desteği sunar.Önyargı ve Etik Sorunlar: Model, eğitildiği verilerdeki önyargıları yansıtabilir. Sonuçlarda farkında olmadan ayrımcı veya taraflı ifadeler bulunabilir​fedbar.org. Ayrıca, modelin tavsiyesine aşırı güvenip mesleki özeni ihmal etmek etik ihlaller doğurabilir​fedbar.org.

Tablo 2: ChatGPT’nin hukuk alanında kullanımındaki avantajlar ve riskler.

Yukarıdaki avantajlar ve sınırlılıklar, büyük ölçüde teknik kapasitenin ve yapay zekânın doğasının bir yansımasıdır. Örneğin hız ve verimlilik avantajı, modelin yüksek işlem gücünden ve bilgiye anında erişebilmesinden ileri gelirken; hata riski de modelin dilsel olasılıklarla çalışıp doğruluk denetimi yapamamasından kaynaklanır. Bir hukuk bürosu ChatGPT’yi kullanmayı düşündüğünde, bu tabloyu göz önünde bulundurarak karar vermelidir. Kritik bir gözlem, çoğu sınırlılığın insan denetimi ve doğru kullanım prosedürleriyle giderilebilir veya azaltılabilir olduğudur. Örneğin gizlilik riskine karşı anonimleştirme ve sözleşmesel veri koruma önlemleri alınabilir; güncellik sorunu, modele güncel veri sağlanarak (belirli dökümanları içeri vererek) aşılabilir; önyargı sorunu, çıktıları eleştirel bir süzgeçten geçirip gerekirse düzeltmeye çalışmakla kontrol altına alınabilir.

Avantajlar tarafında ise, ChatGPT’nin sunduğu imkânları en üst düzeye çıkarmak için uygun eğitim ve entegrasyon gerekir. Hukuk büroları, modelin kendi iç dokümanlarıyla beslenmiş özel versiyonlarını kullanarak daha isabetli ve kuruma özgü çıktılar elde edebilir. Örneğin bir şirketin önceki sözleşmelerini modele öğretip yeni sözleşmelerde tutarlılık sağlaması avantajını büyütebilir. Yine, tekrarlayan işler otomasyonu ancak iş süreçleri modele göre yeniden tasarlanırsa gerçek verimlilik getirecektir.

Sonuç olarak, ChatGPT ve GPT-4 gibi modeller araç statüsündedir; tıpkı bir arabanın hızlı gitmesi ama dikkatli kullanılmadığında kaza yapabilmesi gibi, bu araçlar da ehil ellerde büyük faydalar, kontrolsüz bırakıldığında ise riskler barındırır. Bu dengeyi gözeterek hareket eden hukukçular, yapay zekânın avantajlarından yararlanırken sınırlılıklarını yönetmeyi başarabilirler.

Sonuç ve Değerlendirme: Hangi Model Hangi Alanda Daha Uygun?

Yaptığımız analiz göstermektedir ki ChatGPT modelleri, hukuk alanında devrimsel sayılabilecek yeniliklere kapı aralamakla birlikte, temkinli ve bilinçli kullanımı gerektirmektedir. Son olarak, GPT-3.5 ile GPT-4 modellerinin hangi alanlarda daha uygun olduğunu ve genel olarak bu teknolojinin hukuk sahnesindeki yerini değerlendirerek makaleyi noktalamak istiyoruz.

  • Sözleşme Analizi ve Tasarımı: Bu alanda GPT-4 belirgin şekilde daha üstün bir performans potansiyeline sahiptir. Geniş bağlam penceresi ve daha derin anlama kabiliyeti sayesinde uzun ve karmaşık sözleşme metinlerini daha iyi özetleyip kritik noktaları yakalayabilir. GPT-4 tabanlı araçlar (örneğin Harvey AI) büyük hukuk bürolarında sözleşme inceleme işini hızlandırmada başarı göstermektedir​fedbar.org. GPT-3.5 ise daha kısa ve standart sözleşmeler için hızlı taslak üretme amacıyla kullanılabilir; örneğin basit kira sözleşmesi veya gizlilik sözleşmesi gibi metinlerde ilk versiyonu çıkarmada yeterli olabilir. Ancak nihai kontrolde her iki modelin de bir avukat denetimine ihtiyacı olduğu unutulmamalıdır.
  • Hukuki Danışmanlık ve Müşteri İletişimi: Müvekkil sorularını yanıtlamak veya bilgilendirici metinler hazırlamak noktasında GPT-4 daha güvenilir yanıtlar verme eğilimindedir, zira bilgi tutarlılığı daha yüksektir. Özellikle müşterinin hassas bir konuda detaylı açıklama beklediği durumlarda, GPT-4’ün yanıtları GPT-3.5’e kıyasla daha doyurucu ve doğru olacaktır. Bununla birlikte, maliyet ve hız faktörleri nedeniyle basit müşteri iletişim görevlerinde (örneğin kısa bir e-posta cevabı, randevu teyidi veya basit bir hukuki prosedürü hatırlatma gibi) GPT-3.5 yeterli olup pratik olabilir. Her durumda, müvekkile doğrudan gönderilecek içeriklerin doğruluğu ve uygunluğu avukat tarafından kontrol edilmelidir.
  • İçtihat ve Mevzuat Araştırması: Bu konuda her iki model de bağımsız olarak güvenilir bulunmamaktadır, ancak GPT-4 daha fazla bilgi tutma kapasitesi ile bir adım öndedir. Eğer bir içtihat özetlenecekse veya uzun bir mevzuat metninin belirli kısmı analiz edilecekse GPT-4 tercih edilmelidir (32K token’lık versiyonu özellikle büyük dokümanlar için avantaj sağlar). GPT-3.5 ise küçük mevzuat parçaları veya spesifik sorular için hızlı cevaplar verebilir ancak verdiği cevap mutlaka teyit edilmelidir. En doğrusu, her iki modeli de birincil araştırma aracı olarak kullanmak yerine, mevcut güvenilir kaynaklardan elde edilen bilgiyi işlemede yardımcı araçlar olarak görmektir. Uluslararası örnekler de bağımsız AI araştırmasının riskli olduğunu gösterdiğinden, bu alanda model seçimi yerine yöntem seçimi önem kazanmaktadır (yani AI + insan işbirliği).
  • Hukuk Eğitimi ve Akademik Destek: Eğitim amaçlı kullanımda, hangisinin uygun olduğu beklentiye bağlıdır. Bir öğrenci hızlı bir tanım veya genel bilgi istiyorsa GPT-3.5 yeterince iyi yanıtlar üretir ve pratik oluşu nedeniyle tercih edilebilir. Ancak bir hukuki meseleye derinlemesine yanıt arayan veya karmaşık bir sınav sorusunu çözmeye çalışan biri için GPT-4 daha tutarlı ve ayrıntılı açıklamalar sunacaktır. Akademik yazım desteğinde de, dil düzeltme ve kapsamlı tartışma oluşturma gibi görevlerde GPT-4 modeli daha başarılıdır. Yine de her iki modelin de referans verme konusunda güvenilir olmadığı (kaynakça oluşturma, atıf yapma) akılda tutulmalı ve akademik etik açısından model çıktıları doğrudan kullanılmamalıdır.
  • Türkiye Bağlamı: Türkçe performansı açısından hem GPT-3.5 hem GPT-4 oldukça iyidir, ancak GPT-4’ün Türkçe dilindeki karmaşık yapıları anlama ve üretme becerisi daha yüksektir. Örneğin, uzun bir Yargıtay kararını özetleme işinde GPT-4 daha başarılı olacaktır. Öte yandan, küçük büroların bütçe ve erişim kısıtları göz önüne alındığında, ücretsiz olan GPT-3.5 (ChatGPT temel sürümü) bir giriş noktası olarak değerlendirilebilir. Türkiye’deki hukuk işleri genelde Türkçe yürüdüğü için, modelin İngilizce’de çok iyi olmasının getirisi sınırlı kalabilir; bu bakımdan GPT-3.5 de yerel dilde makul bir performans vermektedir. Ancak özellikle yabancı dilde sözleşme çevirileri, uluslararası yazışmalar veya yabancı hukuk bilgisi gerektiğinde GPT-4’ün üstünlüğü belirgin hale gelir.

Sonuç itibariyle, ChatGPT modelleri hukuk alanında doğru kullanıldığında yardımcı birer “süper güç” olabilir, yanlış kullanılırsa da birer risk unsuru haline gelebilir. GPT-4 modeli, teknik üstünlükleri sayesinde kritik ve karmaşık hukuki görevlerde (analiz, strateji oluşturma, uzun dokümanları anlama gibi) daha uygun bir seçenek olarak öne çıkmaktadır. GPT-3.5 modeli ise daha basit ve tekrarlı görevlerde, hızlı yanıt gerektiren durumlarda veya maliyetin önemli olduğu hallerde tercih edilebilir.

Yine de hiçbiri, bir avukatın hukuki muhakemesinin ve mesleki sorumluluğunun yerine geçmez. En iyi senaryoda, bu modeller avukatların yeteneklerini artıran birer araç rolünü oynayacaktır. Örneğin bir avukat GPT-4’ü araştırma yardımcısı, GPT-3.5’i ise yazım asistanı gibi kullanarak kendi üretkenliğini ikiye katlayabilir. Ancak her çıktıyı eleştirel bir gözle değerlendirip doğruluğunu onaylamak şartıyla…

Bu makalede ele aldığımız gibi, hem Türkiye’de hem dünyada ChatGPT’nin hukuka entegrasyonu devam eden bir süreçtir. Mevzuatın ve meslek kurallarının zamanla netlik kazanmasıyla birlikte, yapay zekâ destekli hukuk uygulamaları daha yaygın hale gelecektir. Hukukun nihai amacı olan adaletin tecellisi için, teknoloji bir katalizör rolü oynayabilir; yeter ki onun sınırlarını bilelim ve onu insan aklının ve vicdanının bir tamamlayıcısı olarak görelim. Unutulmamalıdır ki, en gelişmiş GPT modeli bile bir araç, onu kullanan ise bir özne (sorumlu kişi) olmaya devam edecektir. Bu dengeli bakış açısıyla hareket eden hukukçular, 21. yüzyılın bu yeni araçlarından en iyi şekilde faydalanarak müvekkillerine daha etkin hizmet sunabileceklerdir.

Kaynaklar

  1. Ambrogi, Bob. “An AI-Assisted Look At Four New Surveys On AI Adoption In Law: How Do They Compare?.” LawSites, 2025​lawnext.comlawnext.com.
  2. OpenAI. “GPT-4 Announcement.” OpenAI Blog, 14 March 2023​openai.com.
  3. GetTalkative. “ChatGPT-4 vs GPT-3.5: Key Differences.” (Updated October 2024)​gettalkative.comgettalkative.com.
  4. Aubergine. “GPT-3.5 vs GPT-4: An In-Depth Analysis of OpenAI’s Language Models.” 2023​aubergine.co.
  5. FedBar (Federal Bar Association). “The Rise of Generative AI in the Legal Profession.” 2023​fedbar.orgfedbar.org.
  6. Pares Hukuk. “ChatGPT’ye Dilekçe Yazdıranlar Burada mı?.” Ocak 2024​pareshukuk.compareshukuk.com.
  7. Euronews Türkçe. “ChatGPT hukuk fakültesi sınavından geçer not aldı.” 26 Ocak 2023​tr.euronews.com.
  8. Ankara Barosu. Avukatlıkta Yapay Zeka Araçlarının Kullanımı Rehberi, 2023​ankarabarosu.org.trankarabarosu.org.tr.
  9. Thomson Reuters Institute. “New report on ChatGPT & generative AI in law firms…” 17 Apr 2023​thomsonreuters.comhttps://www.thomsonreuters.com/en-us/posts/technology/chatgpt-generative-ai-law-firms-2023/
  10. Clio. “AI-powered legal practices surge: Clio’s latest Legal Trends Report…” 7 Oct 2024​clio.com.