Yapay Zeka Kullanımında Avukatların Mesleki Sorumlulukları ve Etik İlkeler

Giriş

Günümüz dünyasında teknoloji, hayatımızın her alanına nüfuz etmeye devam ederken, yapay zeka (YZ) da hukuk sektöründe devrim niteliğinde değişikliklere yol açmaktadır. YZ destekli araçlar, hukuki araştırma, belge analizi, sözleşme hazırlama ve dava stratejisi geliştirme gibi birçok alanda avukatlara önemli kolaylıklar sunmaktadır. Bu teknolojiler, iş süreçlerini hızlandırma, verimliliği artırma ve hukuki hizmetleri daha erişilebilir kılma potansiyeline sahiptir. Ancak, YZ’nin hukuk pratiğine entegrasyonu, beraberinde yeni mesleki sorumluluklar ve etik ikilemler de getirmektedir. Avukatların, bu yeni araçları kullanırken müvekkil gizliliği, mesleki yetkinlik, şeffaflık ve hesap verebilirlik gibi temel etik ilkelere sıkı sıkıya bağlı kalmaları gerekmektedir.

Bu makale, avukatların yapay zeka araçlarını kullanırken dikkat etmeleri gereken mesleki sorumlulukları ve etik ilkeleri detaylı bir şekilde incelemeyi amaçlamaktadır. Ayrıca, yapay zekanın karar süreçlerine katılımında avukatların hukuki ve etik yükümlülükleri ile Türkiye ve dünyadaki düzenleyici gelişmeleri ve önerileri ele alacaktır. Amacımız, avukatların bu dönüşüm sürecinde hem teknolojik fırsatlardan en iyi şekilde yararlanmalarına hem de mesleki standartlarını koruyarak müvekkil menfaatlerini en üst düzeyde gözetmelerine yardımcı olacak bir yol haritası sunmaktır.

1. Avukatların Yapay Zeka Kullanırken Dikkat Etmesi Gereken Mesleki Sorumluluklar

Yapay zeka teknolojilerinin hukuk mesleğine entegrasyonu, avukatların mevcut mesleki sorumluluklarını yeniden değerlendirmelerini ve yeni yükümlülükler üstlenmelerini gerektirmektedir. Bu bölümde, avukatların YZ araçlarını kullanırken özellikle dikkat etmeleri gereken temel mesleki sorumluluklar detaylandırılacaktır.

1.1. Sır Saklama Yükümlülüğü

Avukatlık mesleğinin temel taşlarından biri olan sır saklama yükümlülüğü, müvekkil ile avukat arasındaki güven ilişkisinin korunması açısından hayati öneme sahiptir. Avukatlık Kanunu’nun 36. maddesi uyarınca avukatlar, kendilerine tevdi edilen veya meslekleri dolayısıyla öğrendikleri sırları açıklayamazlar. Yapay zeka araçlarının kullanımı bağlamında bu yükümlülük, özellikle büyük miktarda hassas verinin işlenmesi nedeniyle yeni boyutlar kazanmaktadır.

Yapay zeka sistemleri, hukuki belgeleri analiz ederken veya hukuki araştırmalar yaparken müvekkillerin kişisel bilgilerini, dava detaylarını ve diğer gizli verileri işleyebilir. Bu durum, verilerin güvenliği ve gizliliği konusunda ciddi riskler barındırır. Avukatlar, kullandıkları YZ araçlarının veri depolama, işleme ve paylaşım politikalarını çok iyi anlamalıdır. Özellikle kendini eğiten yapay zeka sistemleri, girilen verileri depolayarak gelecekteki yanıtlarında kullanabilir. Bu durum, müvekkil bilgilerinin gizliliği açısından büyük bir risk oluşturur. Bu nedenle, avukatlar YZ araçlarıyla paylaşılan bilgilerin anonimleştirilmesi, şifrelenmesi ve yeterli güvenlik önlemleriyle korunması konusunda azami özen göstermelidir. Ayrıca, kullanılan YZ sistemlerinin üçüncü taraflarla veri paylaşıp paylaşmadığı veya yeterli güvenlik önlemlerinden yoksun olup olmadığı da dikkatle araştırılmalıdır. Müvekkillerin kimliğinin saptanmasında kullanılabilecek verilerin YZ girdisinde yer almaması, bu yükümlülüğün yerine getirilmesinde kritik bir adımdır.

1.2. Yetkinlik ve Özen Yükümlülüğü

Avukatlık Kanunu’nun 34. maddesi, avukatların yüklendikleri görevleri özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmelerini emreder. Yapay zeka araçlarının hukuk pratiğine dahil olmasıyla birlikte, bu özen yükümlülüğü yeni bir boyut kazanmıştır. Yapay zeka sistemleri, her ne kadar gelişmiş olsalar da,

özellikle büyük dil modelleri (LLM) tabanlı olanlar,

yanlış veya hatalı bilgiler üretebilirler (halüsinasyon). Bu durum, avukatların YZ çıktılarının doğruluğunu ve güvenilirliğini titizlikle kontrol etmelerini zorunlu kılmaktadır. Bir YZ aracının ürettiği bilginin hukuki bağlamda uygunluğunu değerlendirmek, avukatın temel sorumluluğundadır. Avukatlar, YZ teknolojisinin nasıl çalıştığını, sınırlılıklarını ve potansiyel risklerini anlamalıdır. YZ araçları, avukatın yerini alan değil, aksine onun işini destekleyen ve verimliliğini artıran birer yardımcı olarak görülmelidir. Avukatın kendi uzmanlığını ve eleştirel düşünme yeteneğini sürekli geliştirmesi, YZ destekli çözümlerin doğru ve etik bir şekilde kullanılmasını sağlayacaktır.

1.3. Şahsen İfa Yükümlülüğü ve Basiret

Avukatlık mesleği, vekalet ilişkisine dayalı kişisel bir hizmettir ve avukatın işi bizzat yapma yükümlülüğü (şahsen ifa) esastır. YZ sistemlerinin gelişimi, bu ilke üzerinde bazı tartışmaları beraberinde getirmiştir. Her ne kadar YZ araçları hukuki araştırma, belge hazırlama gibi süreçlerde avukatlara destek olsa da, hukuki muhakeme, strateji geliştirme ve müvekkil temsili gibi konularda avukatın kişisel yargısının ve basiretinin yerini alamaz. YZ tarafından üretilen herhangi bir içeriğin veya tavsiyenin hukuki sorumluluğu, nihayetinde vakayı yürüten avukatın üzerinde kalmaktadır. YZ sistemlerinin

sorumsuzluk kaydı veya teknik sınırlamaları olsa dahi, avukatın bu sorumluluğu başka bir tarafa devretmesi mümkün değildir. Bu nedenle, avukatlar YZ araçlarını kullanırken, üretilen içeriğin hukuki geçerliliğini ve müvekkilin menfaatlerine uygunluğunu bizzat teyit etmeli ve nihai kararları kendi mesleki bilgi ve deneyimleriyle vermelidir.

1.4. Hesap Verme Yükümlülüğü

Avukatlar, müvekkillerine karşı hesap verme yükümlülüğü altındadır. Bu yükümlülük, Avukatlık Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu ile Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları tarafından düzenlenmiştir. YZ araçlarının hukuk pratiğine dahil olmasıyla birlikte, bu yükümlülük, avukatların müvekkillerini YZ kullanımı hakkında şeffaf bir şekilde bilgilendirmelerini gerektirmektedir. Avukatlar, hangi YZ araçlarını kullandıklarını, bu araçların potansiyel faydalarını ve taşıyabileceği riskleri müvekkillerine açıkça anlatmalıdır. Bu şeffaflık, müvekkil güvenini sağlamanın ve olası yanlış anlaşılmaları önlemenin anahtarıdır. Ayrıca, YZ destekli süreçlerde ortaya çıkabilecek hatalar veya eksiklikler konusunda da müvekkillere karşı sorumlu olunmalıdır.

1.5. Müvekkil Lehine Davranma Yükümlülüğü

Avukatın en temel yükümlülüklerinden biri, müvekkilinin menfaatlerini her zaman ön planda tutmaktır. YZ araçlarının kullanımı, bu yükümlülüğün yerine getirilmesinde yeni bir dikkat gerektirmektedir. Avukatlar, YZ ile üretilen içeriğin veya tavsiyelerin müvekkilin menfaatine olup olmadığını titizlikle değerlendirmelidir. YZ sistemlerinin sunduğu bilgilerin güvenilirliği, doğruluğu ve güncelliği, farklı güvenilir kaynaklardan teyit edilmelidir. Özellikle YZ tarafından üretilen savunma veya mütalaaların kurgusal unsurlar içermediğinden, yanlış veya yanıltıcı bilgiler barındırmadığından emin olunmalıdır. Avukat, YZ araçlarının sağladığı verileri eleştirel bir gözle incelemeli ve müvekkilinin özel durumuna en uygun hukuki çözümü sunmak için kendi profesyonel yargısını kullanmalıdır. YZ araçlarının kullanımı sonucunda müvekkilin zarara uğraması durumunda, avukatın mesleki sorumluluğu devam edecektir.

2. Yapay Zekanın Karar Süreçlerine Katılımında Avukatların Hukuki ve Etik Yükümlülükleri

Yapay zeka sistemleri, hukuki karar alma süreçlerine giderek daha fazla dahil olmaktadır. Hukuki araştırmadan dava analizine, hatta bazı durumlarda dava sonuçlarının tahminine kadar geniş bir yelpazede YZ destekli araçlar kullanılmaktadır. Bu durum, avukatların YZ’nin karar süreçlerine katılımında yeni hukuki ve etik yükümlülüklerle karşılaşmasına neden olmaktadır.

Algoritmik Adalet ve Önyargı Sorunları

Yapay zeka sistemleri, eğitildikleri veri setlerindeki önyargıları yansıtabilir ve hatta pekiştirebilir. Eğer eğitim verileri belirli demografik gruplara karşı önyargılı ise, YZ sistemi de bu önyargıları öğrenerek adaletsiz veya ayrımcı sonuçlar üretebilir. Bu durum, özellikle ceza hukuku veya ayrımcılık davaları gibi hassas alanlarda ciddi etik sorunlara yol açabilir. Avukatlar, kullandıkları YZ araçlarının algoritmik adalet ilkelerine uygunluğunu araştırmalı ve potansiyel önyargı risklerini değerlendirmelidir. YZ çıktılarının adil ve tarafsız olduğundan emin olmak, avukatın hukuki ve etik sorumluluğundadır.

Karar Verme Süreçlerinde Şeffaflık Eksikliği

Birçok YZ sistemi,

bir “kara kutu” gibi çalışır; yani, girdileri nasıl işleyip belirli bir çıktıya ulaştığı tam olarak anlaşılamaz. Bu şeffaflık eksikliği, YZ destekli kararların hukuki süreçlerde nasıl alındığına dair belirsizlik yaratır. Avukatlar, YZ tarafından üretilen tavsiyelerin veya analizlerin temelini oluşturan mantığı ve verileri sorgulayabilmelidir. Müvekkillerine YZ destekli bir strateji sunarken, bu stratejinin neden ve nasıl oluşturulduğunu açıklayabilmek, avukatın hesap verme yükümlülüğünün bir parçasıdır. Şeffaflık eksikliği, aynı zamanda YZ kaynaklı hataların tespitini ve düzeltilmesini de zorlaştırabilir.

Yasal Sorumluluk ve Belirsizlikler

Yapay zeka sistemlerinin neden olduğu hatalar veya zararlar durumunda yasal sorumluluğun kime ait olacağı konusu, henüz tam olarak netleşmemiştir. Bir YZ aracının hatalı bir tavsiyesi sonucunda müvekkilin zarara uğraması durumunda, sorumluluğun YZ geliştiricisine mi, YZ sağlayıcısına mı, yoksa YZ’yi kullanan avukata mı ait olacağı karmaşık bir hukuki sorundur. Mevcut yasal çerçeveler, YZ’nin neden olduğu zararları ele almakta yetersiz kalabilmektedir. Avukatlar, YZ araçlarını kullanırken bu belirsizliklerin farkında olmalı ve potansiyel sorumluluk risklerini minimize etmek için gerekli önlemleri almalıdır. Bu, YZ çıktılarının her zaman insan denetiminden geçirilmesini ve nihai kararın avukat tarafından verilmesini içerir.

İnsan Faktörünün Önemi ve Eleştirel Düşünme

Yapay zeka, hukuki süreçleri otomatikleştirebilir ve verimliliği artırabilir, ancak avukatın eleştirel düşünme, muhakeme ve empati yeteneğinin yerini alamaz. Hukuk, sadece kuralların uygulanmasından ibaret değildir; aynı zamanda insan ilişkilerini, toplumsal değerleri ve etik ilkeleri de içerir. YZ, karmaşık hukuki sorunlara yaratıcı çözümler üretme veya müvekkilin duygusal ihtiyaçlarını anlama konusunda yetersiz kalabilir. Avukatlar, YZ’yi bir araç olarak görmeli ve kendi mesleki yargılarını, etik değerlerini ve insan odaklı yaklaşımlarını her zaman ön planda tutmalıdır. YZ’ye aşırı bağımlılık, avukatların mesleki yetkinliklerini ve eleştirel düşünme becerilerini zayıflatabilir, bu da uzun vadede mesleğin kalitesini düşürebilir.

3. Türkiye ve Dünyadaki Düzenleyici Gelişmeler ve Öneriler

Yapay zeka teknolojilerinin hızla gelişmesi ve hukuk alanındaki uygulamalarının artması, dünya genelinde ve Türkiye özelinde düzenleyici otoriteleri harekete geçirmiştir. YZ’nin etik ve güvenli kullanımını sağlamak amacıyla çeşitli yasal düzenlemeler ve rehberler yayımlanmaktadır.

3.1. Uluslararası Düzenlemeler

Uluslararası alanda, yapay zekanın hukuk pratiğindeki kullanımına yönelik önemli düzenleyici gelişmeler yaşanmaktadır. Bu gelişmelerin başında Avrupa Birliği tarafından kabul edilen Yapay Zeka Yasası (AI Act) gelmektedir. AI Act, YZ sistemlerini risk seviyelerine göre sınıflandırarak, yüksek riskli YZ uygulamalarına sıkı kurallar getirmeyi amaçlamaktadır. Bu yasa, YZ sistemlerinin şeffaflığını, güvenliğini ve insan denetimini sağlamayı hedeflemektedir. Avukatlık mesleği açısından, özellikle hukuki karar alma süreçlerinde kullanılan YZ sistemleri yüksek riskli kategoride değerlendirilebilir ve bu yasanın getirdiği yükümlülüklere tabi olabilir.

Avrupa Barolar Federasyonu (FBE) ve Avrupa Barolar ve Hukuk Dernekleri Konseyi (CCBE) gibi meslek kuruluşları da avukatların YZ ile nasıl çalışması gerektiğine dair kılavuz ilkeler yayımlamıştır. Bu rehberler, avukatların YZ araçlarını kullanırken dikkat etmeleri gereken etik ve mesleki sorumlulukları vurgulamaktadır. Örneğin, müvekkillerin YZ kullanımı hakkında bilgilendirilmesi, YZ çıktılarının doğruluğunun teyit edilmesi ve sır saklama yükümlülüğüne riayet edilmesi gibi konular bu rehberlerde öne çıkmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri’nde de California Barosu gibi kurumlar, avukatların YZ kullanımına ilişkin etik kurallar ve yetkinlik yükümlülükleri hakkında değerlendirmeler yapmaktadır. Bu uluslararası düzenlemeler ve rehberler, YZ’nin hukuk alanında güvenilir, etik ve sorumlu bir şekilde kullanılması için bir çerçeve sunmaktadır.

3.2. Ulusal Düzenlemeler

Türkiye’de yapay zekanın hukuk alanındaki kullanımına ilişkin doğrudan ve kapsamlı bir yasal düzenleme henüz bulunmamaktadır. Ancak, mevcut mevzuat hükümleri, YZ kullanımından doğabilecek sorumlulukları ve etik yükümlülükleri belirlemede temel teşkil etmektedir. Özellikle 1136 sayılı Avukatlık Kanunu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları, avukatların mesleki sorumluluklarını ve etik ilkelerini düzenlemektedir. Bu kanunlar ve kurallar, sır saklama yükümlülüğü, özen yükümlülüğü, şahsen ifa yükümlülüğü, hesap verme yükümlülüğü ve müvekkil lehine davranma yükümlülüğü gibi temel prensipleri içermektedir. YZ araçlarının kullanımı, bu mevcut yükümlülükler çerçevesinde değerlendirilmelidir.

Ankara Barosu tarafından yayımlanan

“Avukatlıkta Yapay Zeka Araçlarının Kullanımı Rehberi” gibi çalışmalar, ulusal düzeyde bu konudaki farkındalığı artırmakta ve avukatlara yol göstermektedir. Bu rehberler, YZ araçlarının güvenli ve sorumlu kullanımına ilişkin önemli tavsiyelerde bulunmaktadır. Gelecekte, YZ teknolojilerinin hukuk alanındaki yaygınlaşmasıyla birlikte, Türkiye’de de daha spesifik yasal düzenlemelerin yapılması kaçınılmaz olacaktır. Bu düzenlemeler, YZ sistemlerinin hukuki sorumluluğu, veri güvenliği, algoritmik şeffaflık ve önyargıların önlenmesi gibi konuları kapsamalıdır. Ayrıca, avukatlık meslek etiği kurallarının YZ kullanımına uyarlanması ve avukatların bu konudaki eğitimlerinin desteklenmesi de büyük önem taşımaktadır.

Sonuç ve Öneriler

Yapay zeka teknolojileri, avukatlık mesleği için hem büyük fırsatlar sunmakta hem de önemli zorlukları beraberinde getirmektedir. YZ destekli araçlar, hukuki süreçleri hızlandırarak ve verimliliği artırarak avukatların daha stratejik ve yaratıcı görevlere odaklanmalarına olanak tanımaktadır. Ancak, bu teknolojilerin sorumlu ve etik bir şekilde kullanılması, mesleki standartların korunması ve müvekkil menfaatlerinin gözetilmesi açısından kritik öneme sahiptir.

Avukatlar, YZ araçlarını kullanırken özellikle sır saklama, yetkinlik ve özen, şahsen ifa, hesap verme ve müvekkil lehine davranma yükümlülüklerine sıkı sıkıya bağlı kalmalıdır. YZ çıktılarının doğruluğunu ve güvenilirliğini her zaman teyit etmek, potansiyel önyargıları ve hataları göz önünde bulundurmak, ve müvekkilleri YZ kullanımı hakkında şeffaf bir şekilde bilgilendirmek, avukatın temel sorumlulukları arasındadır. YZ, avukatın kişisel yargısının, eleştirel düşünme yeteneğinin ve etik muhakemesinin yerini alamaz; aksine, bu yetenekleri destekleyici bir araç olarak kullanılmalıdır.

Uluslararası ve ulusal düzeydeki düzenleyici gelişmeler, YZ’nin hukuk alanında güvenli ve etik kullanımına yönelik bir çerçeve oluşturmaktadır. Türkiye’de de bu alandaki yasal düzenlemelerin geliştirilmesi ve avukatların YZ konusundaki eğitimlerinin artırılması gerekmektedir. Sürekli eğitim, farkındalık ve teknolojik gelişmeleri yakından takip etmek, avukatların bu dönüşüm sürecine uyum sağlamaları ve mesleki yetkinliklerini güçlendirmeleri için elzemdir.

Sonuç olarak, yapay zeka teknolojilerinin avukatlık mesleğinde kullanımı, etik ilkeler, yasal düzenlemeler ve müvekkil haklarının korunması en temel önceliklerdir. Avukatlar, bu teknolojileri kullanırken dikkatli, şeffaf ve sorumlu bir şekilde hareket etmeli, YZ’nin sunduğu fırsatları sorumluluk bilinciyle değerlendirerek mesleğin gelecekteki gelişimine katkıda bulunmalıdır. Bu sayede, hukuk hizmetlerinin kalitesi artırılırken, adaletin tecellisi için teknolojinin sunduğu imkanlardan en iyi şekilde faydalanılabilecektir.